BERLİN BERLİN

Veee sonunda Berlin’e gidebildim. Corendon Airlines ile ilk yolculuğumuzdu ve giderken hiç bir problem yaşamadık güzel güzel gittik ama dönüşümüz öyle mi macera dolu oldu. Düsseldorf üzerinden dönecektik fakat o gün Almanya’da havalimanları grevde olduğu için uçuşumuz iptal oldu. Bingoooo. Neredeyse 1 saat bir görevlinin gelip bizi bilgilendirmesini bekledik sonunda bizi Hollanda sınırında Weeze havalimanına götürdüler. O sırada açız tabi havalimanında her yer kapalı 5 Türk kızla tanıştık onlar bizi doyurdu 🙂 Tam 18 saatte Berlin’den İzmir’e döndük. Arabayla da dönsek olurmuş çünkü 28 saat sürüyormuş 🙂 Bu çok uzun konu biz konumuza dönelim. Berlin adeta medeniyetin beşiği arkadaşlar 🙂 trenden iner bindiğiniz asansörde b*kla karşılaşabilirsiniz hhahahs. Kızlara dedim ki medeniyete hoşgeldiniz burada istediğinizi istediğiniz şekilde istediğiniz yere yapabilirsiniz asjdhasf. İlk gördüğüm şey Berlin’in çok pis oluşuydu. Daha önce Münih’te gitmiştim böyle değildi. Ama ikisini karşılaştırma dediler.

BERLİN YOLUNDA

Seyahat İçin Kaç Gün Yeterli?

Bence 4 gün yeterli Berlin için ama tatilinizi haftasonuna getirmeye çalışın. Cuma gidip Pazartesi ya da Salı dönecek şekilde. Çünkü haftaiçi akşamları her yer bomboş ve sıkıcı. Bi içki içmeye oturmak isteseniz sadece siz ve çalışanlar olacaktır büyük ihtimalle.

Berlin’e Neden Gidilmeli?

Bu sorunun cevabı tabi ki çoğu kişi için gece hayatı 🙂 Ama ben bi şey daha eklemek istiyorum o da hamburger. Hamburgerler aklımdan çıkmıyor maalesef dostlar.

Berlin’e Ulaşım ve Berlin’de Ulaşım

Berlin’e artık uçuşlar tek bir havalimanına oluyor o da Brandenburg Havalimanı. Tegel havalimanı kapatıldığı için tüm uçuşlar bu havalimanına yapılıyor. Havalimanından merkeze biz 3 kişi olduğumuz için grup biletlerinden aldık. Bu bilet 26.50 euro ve bileti aldığınız gün gece 12’ye kadar geçerli oluyor.

Şehir içi ulaşımda eğer risk alırım diyorsanız bilet almayın 🙂 Biz 4 gün boyunca hiç kontrole rast gelmedik hem de haftasonu olmasına rağmen. Ama ilk gün 24 saat geçerli bilet aldık 3 euroya onu da valide ettirmedik. Bilmiyoduk turistiz demek için. Biletlerdeki en önemli konu valide ettirmek. Valide ettirdiğiniz tarihten itibaren geçerli oluyor. Bir kere de 2 euroya tek binişlik bilet aldık onu da valide ettirmeden tüm gün dolaştık ama şimdi olsa almam bilet. Berlinde yaşayanlarda özellikle akşam 6’dan sonra kontrol olmuyor valide ettirmeyin dedi ama ceza yerseniz karışmam 🙂

Berlin’de Nerede Konaklanır?

Ben genelde merkezde kalmayı tercih etmiyorum tatillerde hem daha gürültülü oluyor hem de yerel insanların yaşadığı yerleri görmeyi daha çok seviyorum. Biz Berlin Duvarına yakın olan MEININGER HOTEL BERLIN EAST SIDE GALLERY’de kaldık. Bu otel hostel tarzı çoklu seçenekleri de olan zincir bir otel. Münihte de bu otellerden birinde kalmıştım ve çok memnun kalmıştım. Yine tercih ettik ve pişman olmadık. En büyük özellikleri nerde olursa olsun otel toplu taşımaya en fazla 2 dk mesafede oluyor. En uygun fiyatı da kendi sitesi üzerinden veriyor. Oteli incelemek için linke tıklayabilirsiniz.

Berlin’de Gezip Görülmesi Gereken Yerler

Berlin tarihi yapısını koruyan Avrupa şehirlerinden biri. İnsan gördükçe kıskanıyor biz niye koruyamadık diye. Ama gerçekten reklam çalışmaları da çok iyi o Televizyon Kulesini nasıl turistik bişi diye insanları inandırmışlar anlamadım. Bu kadar saçma bişi olamaz 🙂 Görülecek yerleri yazdığım sırayla gezerseniz rotanız çok güzel olacaktır. Ordan oraya gitmezsiniz ve yürüyerek 2 günde bitirirsiniz bence 🙂

NIKOLAIKIRCHE ( Nikolai Kilisesi)

2. Dünya Savaşı’nda bombalardan yıkılan, etkinlik, konser ve org resitalleri merkezi olarak yeniden inşa edilen 13. yüzyıl kilisesi.

BERLINER DOM ( Berlin Katedrali)

Spree nehrinin kıyısında konumlanmış ve muhteşem bir konuma sahiptir. Yapımına 15. yüzyılda başlanamış ve 20. yüzyılda tamamlanmıştır. Köklü geçmişe sahip olan yapı, birçok medeniyetin varlığına tanıklık etmiş ve bir dönem ise Roma Katolik Kilisesi olarak faaliyet göstermiş ve ardından Luteran kilisesine dönüşmüştür. 2. Dünya Savaşı’nda hasar görmüş ve restorasyon çalışmalarından sonra bugünkü halini almıştır. Biz gittiğimizde devam eden restorasyon çalışmaları vardı.

MÜZELER ADASI

Müzeler adasında girebileceğiniz bir sürü müze bulunmakta. Biz hiç birine gitmedik kapısından baktık geçtik çünkü malum euyro kurları 🙁 Ama önemli müzeler şöyle;

PERGAMON MUSEUM ( Bergama Müzesi )

Bilinen adıyla Bergama Müzesi. Bizim Bergama’dan götürülen eserlerin sergilendiği müze. Girsem kesin sinir olurdum.

ALTES MUSEUM ( Eski Müze )

18 sütun ve rotundası bulunan, Roma ve Yunan eserlerinin sergilendiği simgesel Neoklasik bina.

NEUES MUSEUM ( Yeni Müze )

Tarih öncesi arkeoloji ve Mısır sanat eserleri koleksiyonlarıyla 19. yüzyıldan kalma müze.

NEUES MUSEUM

BODE MUSEUM

Heykeller ve Bizans eserlerinin yer aldığı kalıcı sergileri, etkinlikleri ve mağazasıyla nehir kıyısındaki müze.

BODE MUSEUM

DEUTSCHES HISTORISCHES MUSEUM

Alman tarihi üzerine daimi ve geçici sergilerin yapıldığı barok cephanelik ve modern cam salon.

Alman tarih müzesinden çıkıp Brandenburg kapısına yürürken gittiğiniz caddenin adı Unter den Linden yani Ihlamurlar Altından Caddesiymiş. Biz gittiğimizde daha ağaçlar açmamıştı. Alman Tarihi müzesinin karşısına geçiyoruz ve BabelPlatz Meydanı var.

BABELPLATZ

Bir tarafından opera binası bir tarafında hukuk fakültesi var. İkisi de muhteşem mimariye sahipler. Biz bayıldıkk.

Babelplatz meydanından çıkıp unter den linden caddesinden dümdüz aşağı indiğinizde karşınızda Brandenburger Tor tüm ihtişamıyla sizi karşılayacak.

BRANDENBURGER TOR

Üzerinde klasik tanrıça heykeli bulunan, 12 Dor sütunlu, restore edilmiş 18. yüzyıl kapısı. Kapı çok güzel, çok ihtişamlı ama siz bir de kapıyı gece görün. EF-SA-NE. O yüzden tüm bu tarihi yerlere bir de gece gidilmeli bence.

Hemen kapının yan tarafında parlamento binası yer alıyor.

REICHSTAG (Parlamento Binası)

Tepesinde 360 derece şehir manzarası sunan bir Norman Foster cam kubbesi olan Neo-Rönesans parlamento binası. Parlamento binasının kubbesine çıkıp şehri tepeden görebilirsiniz ama önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Onun için linke tıklayabilirsiniz. Linkten kayıt olduktan sonra mutlaka mailinizi kontrol edin ve ordan da onay vermeyi unutmayın. Biz unuttuk kapıda kaldık 🙂

Brandenburger Kapısının bir diğer tarafında ise Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı yer alıyor.

DENKMAL FÜR DIE ERMORDETEN JUDEN EUROPAS ( Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı )

2711 kolondan oluşan, bir labirenti andıran Soykırım anıtı. İnsan nedense gördüğü anad kendini kötü hissedip suçluluk duygusuna kapılıyor.

POTSDAMER PLATZ

Bence daha çok şehrin iş merkezinin bulunduğu merkez. Biz bu meydanda çok güzel donut yiyip kahve içtik. Ayrıntıları ne yenir ne içilir kısmında yazacağım 🙂

TOPOGRAPHIE DES TERRORS ( Terörün Topoğrafyası )

Burası eskiden Gestapoların merkeziymiş fakat artık Nazi dehşetinin anlatıldığı yer olmuş. Nazi partisinin ortaya çıkışından başlayıp, nasıl yükseldiğini, neler yaşandığını her ayrıntısı anlatılıyor. Etkilenmemek çok zor.

CHECKPOINT CHARLIE ( Kontrol Noktası )

Doğu ve Batı’nın 1961 senesinden 1990 yılına kadar üçüncü geçiş kapısı olarak kullanılmış. Kapı yalnızca; müttefik askerleri, büyükelçiler ve bu kişilerin aileleri, yabancılar, Federal Almanya’nın Demokratik Almanya’daki temsilcileri, çalışanları ve Demokratik Alman üst düzey yöneticileri tarafından kullanılmaktaymış.

JUDISCHES MUSEUM BERLIN  ( Berlin Yahudi Müzesi )

Alman-Yahudi tarihini konu alan sergileri ve Soykırım Anıtı’yla etkileyici bir yer.

KREUZBERG

Türklerin yeri burası. Artık bilmeyenimiz yoktur. Ben Killa Hakan’ı ya da Ezhel’i bulamadım. Siz bulun lütfen 🙂 Tüm gece hayatı ve şehir artık buraya kaymış durumda. Helal biz Türklere 🙂

EAST SIDE GALLERY

Vee işte o ünlü duvar. Mükemmel grafitelerin olduğu duvar. Duvarın üzerindeki grafitiler çok güzel ve anlamlı. duvarın arka tarafında kalan nehir manzarası ise harika. Hava güzelse zaten dolu oluyor. Benim sadece anlamadığım o kadar güzel ve anlamlı grafitiler varken neden Sovyet lideri Leonid Brejnev ile Doğu Alman lider Erich Honecker arasında geçen öpüşmenin meşhur olduğu. Hala medeni olamadık dünyaca 🙂

KAISER-WILHELM KİLİSESİ

II. Kaiser Wilhem tarafından büyük babasının anısına yaptırılan bir Romanesk kilisesiyken II. Dünya Savaşı’nda telafi edilemeyecek hasarlar aldığı için orijinal yapının yanına kendisini hatırlatacak bir kilise yapılmıştır. 2016 yılında bir kamyon terör saldırısı yaparak bir noel pazarında insanların ölüp yaralanmasına neden olmuştu. İşte bu kilise de tam bu noel pazarının yanında yer almakta. Kurfürstendamm tren istasyonuna yakın bu kiliseyi görmek için ayrıca gidilmeli. diğer yerler gibi birbirine yakın değil. Ama oraya kadar gitmişken Monkey Bar’a gitmeden dönmeyin.

Gezilecek yerleri harita üzerinde görmek isterseniz Google Maps üzerinde hazırladığım listeye linkten ulaşabilirsiniz.

Berlin’de Ne Yenir, Ne İçilir, Gece Nereye Gidilir?

En sevdiğim kısıma geldik. Berlin’de neler yedik neler içtik yazacağım. Ama zamanımız kalmayıp gidemediğimiz ama listemizde olan yerlere yine Google Maps üzerinde hazırladığım listeye linkten ulaşabilirsiniz.

Evet şimdi başlayalım marketlerde sular genel olarak 0.59-0.79 euro arasında değişiyor. Burda önemli olan doğru suyu bulabilmek 🙂 Otelin otomatında 1.80 euro idi. Biralar markette 0.69 eurodan başlıyor iken mekanlarda 2.5 eurodan başlıyor genelde. Bu genel bilgilerden sonra favori mekanlarımızda sıra 🙂

WHAT DO YOU FANCY LOVE?: Kahvaltı favorimiz burasıdır. O nasıl bi avokado tadıdır. Nasıl bir lezzettir. Genelde bagel ekmekli sunumlar var ama isteyenler için bowllar da mevcut ama biz hepimiz bagel yedik. Bagel üzerine avokado, mozeralla ve domates 10.9 euro idi. Kahvaltıda bir de ayılmak için juice içmeniz şart burda çünkü MÜ-KEM-MEL. Fiyatı 5.5 euro. MAMACITA juice favorimiz oldu. Konumu için linke tıklayınız.

ANNELIES: İkinci kahvaltı favorimiz. Kreuzberg ve Neünköllne yakın mekan. Menüsüne linkten ulaşabilirsiniz. Ben Sausage, Egg & Cheese Sandwich yedim, Fatoş Scrambled Eggs ve Esra Kohlrabi Salad yedi. Ortaya Buttermilk Pancakes söyledik. Kişi başı ortalama 14 euro ödedik. Fiyatlar zaten menüde de yazıyor.

BRAMMIBAL’S DONUTS (Potsdamer Platz): Güzel donutu sonunda yediğimiz yer. Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı’ndan sonra yürüyerek 5-10 dakikadan ulaşabilirsiniz. Bir kaç küçük denemeden sonra orada yaşayan arkadaşımızın götürdüğü güzel donatların olduğu mekan. İçeride sadece kredi kartı geçiyor. Biz 4 donut 4 kahveye 26.5 euro ödedik.Kişi başı kahve+donut 6.4 euro oluyor. Konumu için linke tıklayınız.

FIVE ELEPHANT: En meşhur kahvecisine gitmeden dönmek olmazdı. Kahveler bence standarttı. Cookie ve browni gayet güzeldi. Kahve+cookie 4.8 euro tutuyor. Biz Kreuzberg şubesine gitmiştik. Konuma linkten ulaşabilirsiniz.

SHISO BURGER: Bu nerenin nimetidir. Bu nasıl bir hamburgerdr arkadaşlar. Böyle bir şey olamaz. Sırf bu hamburger için tekrar Berlin’e gidilir. abartmıyorum. Cheese burger 8.5 euro idi. Kola 4.3 euro. Ve tabi ki muhteşem tatlı patates. Canım Shiso Burger. Konum listede var ama hepsine bakamam derseniz buyrun konumu için linke tıklayınız.

BURGERAMT: Buraya da bizi orada yaşayan arkadaşlarımız götürdü. Ben beğendim ama Esra ve Fatoş pek beğenmedi. Et fazla pişmiş değildi bence o yüzden beğenmediler. Hamburgelerin yanına tabi ki tatlı patates söyledik. Bence hamburgerler de ortam da güzeldi. Hamburgerlerin fiyatı 7-10 euro arasında değişiyor. Konumu için linke tıklayınız.

MUSTAFA DEMİR’S GEMÜSE KEBAP: Yediğim tüm güzel dönerleri hep yurtdışında yedim neden öyle oluyor anlamadım 🙂 Gidin yiyin dostlar. Bir kaç şubesi var. Fiyatı 6.9 euro. Yine olsa yine yerim.

KANTINE KOHLMANN BAR: Hiç bir barda oturacak yer bulamadığımız için şans eseri girdiğimiz ve güzel çıkan bar. Arada Sezen Aksu şarkıları duyarsanız şaşırmayın. Biralar 4.5 euro, Cin tonik 9.5 euro. Biz Esra’nın doğum günü için gittik buraya ve beğendik. Doğum gününü kutlayıp Seda Sayan’ın meşhur tiradini tüm bara ingilizce söylediğim bar olarak hafızalarımızda artık 🙂

MONKEY BAR: Berlin’in en meşhur barlarından biri. Genelde meşhur olan yerler beklendiği kadar güzel çıkmaz ama burası öyle değil. Beklentilerinizi yüksek tutun 🙂 Kokteylleri mükemmeldi. Mutlaka kokteyl için bence. Biralar 4-5 euro civarında, kokteyller ise 13 euro civarında. Biz gece gittik Yıkık Kilise manzarası mükemmel oluyor. Gündüzleri de terasta hayvanat bahçesi manzarası güzel oluyormuş. Konumuna linkten ulaşabilirsiniz.

WATERGATE: Ve sıra gece kulubünde. 1 saat sıra bekleyip tanıştığımız çok tatlı Yunan komşumuz Vicky’den mi bahsedeyim yoksa tam sıra geldiği sırada negatif covid test sonucu istemelerinden mi 🙂 Tabi onlar düşünmüşler ve gece kulüplerinin girişine test otobüsü koymuşlar hem de bedava 🙂 Neyse tüm maceralardan sonra içeri girebildir. Giriş 20 euro vestiyer ücreti ise 1 euro. Muhteşem nehir manzarasında sabaha kadar dans ettik. İçeride fotoğraf ve video çekmek yasak diyorlar fakat kimse telefonunuzu almıyor. Bu sebeple ben biraz çekim yapmış olabilirim.

Berlin ile ilgili olarak daha çok yazılabilecek yer fakat o zaman artık bu yazı bitmez 🙂 Biz 3 kız tatilde çok eğlendik. Kimsenin kimseyi rahatsız etmediği bir şehir Berlin. Biraz pis ama yaşarım heralde Berlinde. Bir görüşmek üzere ayrıldık Berlinden. Umarım bu sefer gidişimiz tek yön olur.

Bu arada beni instagramdan takip ederseniz sevinirim 🙂

Ayrıca bu tatil boyunca birbirimize katlandığımız ve hala görüştüğümüz için Esra ve Fatoş’a teşekkür ediyorum. Bir dahaki tatilde görüşmek üzere 🙂

10 Yorum

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir