COLOGNE YANİ KÖLN :)

Yıllar sonra gelen o yazı… Bu yıl kendime söz verdim. Yazmadığım tam 18 adet gezi yazısını yazacağım. Bu yazıda şuradan şöyle gidin böyle gidin diye başlıklar bulamayabilirsiniz. Elbette notlarım olacak ama burası benim hatıra defterim ve onun için yazıyorum. Haziran ayının başında her zamanki gibi ucuz bilet bakarken birden Köln’e ucuz bilet bulduk Kardelenle. Hemen biletimizi aldık. Corendon ile İzmir’den direkt uçtuk. Gecenin 3’ünde Köln’e indik. Euro 2024 zamanına denk gelmiş gidiş tarihimiz ve oteller çok pahalıydı. O yüzden “Station – Hostel für Backpacker” adlı hostelde karma yatakhanede yer bulabildik. Zaten 2 gece ne kadar otelde kalacağız dedik ve aldık. Odaya vardık gece 4 yanımızda dolaplar için kilit yok. Girdik bir kişi uyuyor. Ne olabilir dedik. Burası Avrupa dedik. Çantaları başımızın üstüne astık. Kardelen pasaport ve paralarını yastığının altına aldı. Ben burası Avrupa ya abartma dedim. Ve bilin bakalım sabah kalktığımızda noldu. Kardelen’in çantası yerinde yok. Yan yatakta duruyor.

Yani SO-YUL-DUK.

Napoli’de soyulmayan bana Almanya’da soyulma şoku. Adam çantadan IQOS ve powerbank’i alıp gitmiş. Benim çantayı alamamış alsa paralar da gidicekti. Soyulduktan sonra hiç bi şey olmamış gibi makyajımızı enerjimizi düşürmeden tatilimize odaklandık. Aşağıdaki fotoğrafta da görülüyor. Ertesi gün karakola gidip şikayet etmemiz söylendi. Gittik şikayet ettik. Bi Almanya’da karakola gitmediğimiz vardı. Onu da yaptık 🙂

Hostel çok merkezi yerde olduğu için sabah çıktı ve yürüyerek şehri keşfetmeye başladık. Kahvaltı için yolda gördüğümüz bir yere oturduk. Kahvaltımız güzeldi. Ardından Köln Katedrali’ne gittik. Çok gotik bir yer. Evet efsanevi ama hayatımda gördüğüm en kasvetli katedraldi. İçerisinde bildiğiniz kilise kokusu mevcut 🙂

Haziran ayında kot ceket giymek biraz üzdü tabi ki ama işte Almanya. Katedrali gezip gördükten sonra hemen yakınında olan Gaffel am Dom – Brauhaus’a gittik. Kendilerine özgü biralarından içtik. Biz kendimizce patates tavuk söyledik ama başka bi şeyler geldi. Neyse onları da yedik tabi ki 🙂

Ardından yürüyerek keşfetmeye devam ettik. Old Town kısmına doğru gittik. Euro 2024 için her yerde alanlar kurulmuş. İnanılmaz güzel bi atmosferdi. Her yerde insanlar eğleniyo ve inanır mısınız hiç bi taşkınlık olmuyodu 🙂 Aşağıdaki görsel kurulan alanlardan biri. İçerisi çok kalabalıktı biz girmedik ama kafelerde barlarda full maç vardı. Videoda coşkuyu da görebilirsiniz.

Akşam olduğunda şehrin Old Town tarafında eğlenmeye geçtik. Delirium Bar’a gidecektik ama bomboştu vazgeçtik. Sonra Bier Museum diye bir bara girdik rastgele ve inanılmaz eğlendik. Geceye dair iki fotoğraf ve bir adet video var sadece 🙂 Gece sonu otele giderken bu seferde yağmura yakalandık.

Hostele gittik ve uyuduk. Ertesi gün şehrin karşı tarafına geçtik. Geçmenize gerek yok pek bi şey yoktu. Ardından hayatımda yediğim en güzel cookieyi yedim. Bakın yediğiniz tüm cookieleri unutun. Böyle bir tat yoook. Konumunu ekliyorum Cookie Couture

Cookiemizi yedik sonra napalım dedik yeter bira içmeyelim dedik ve Almanya’da yapılabilecek şeylerin birini yaparak nehrin kenarında bira içtik 🙂 Ardından Five Guys’ta hamburger yedik. Uçağa kadar vakit geçirmek için Papa Joe’s Jazz Bar’a gittik yine Old Town bölgesinde. Kesinlikle gidilmesi gereken bi yer.

Köln’de gittiğimiz yerleri ve gitmek istediğimiz yerleri kaydettiğim google maps linkinden bulabilirsiniz. Köln Görülmesi Gereken Yerler

Köln’e 4-5 ay sonra tekrar gittim. Tam Christmas markt zamanındaydı. Ablam’a gittiğim Ziyaret sırasında gittik. Christmas markt’ta en sevdiğim şey içinde ne sosu olduğunu anlamadığım mantardı. Mükemmmeeel bi şeydi. Aşağıda da gördüğünüz gibi çocuklar gibi şen bir ben.

Kasım ayında yaptığım Almanya-Lüksemburg tatilinden sonra ben Christmas Markt’a doydum arkadaşlar. Kimse kusura bakmasın da benim gördüklerimin hepsi birbirinin benzeriydi. Ayrıca sıcak şarabı kim meşhur etti ya. Allah affetsin o ne biçim bi şey hiç sevmiyorum.

İşin özü Köln güzel bi yer yine giderim yine gezerim. Siz de gidin görün gezin. Köln gezimde benle olan Ablama, Diloş’a ve Kardelen’e teşekkür ediyorum 🙂 Yazıyı buraya kadar okudular mı diye yazdım.

Sizler de instagramdan beni takip edebilirsiniz dostlar. Kullanıcı adım serifenurioglu 🙂 Yazılacak 18 adet daha gezim var. Hepsini yazmak istiyorum bakalım. Siz Köln’e gittiniz mi daha önce ve beğendiniz mi?